Bir-Beklenmedik Not


 

Bir-Beklenmedik Not

***

Adımlarımı durdurdum. Gecenin bir yarısı herkes evlerine çekilmiş günün yorgunluğunu atmak için uykularına çoktan dalmışlardı. Etrafa baktığımda gördüğüm görüntü ile düşündüklerimde haklı olduğumu anladım.  Etrafta sokak lambalarının aydınlatılmasından başka ışığa dair bir iz yoktu. Belki bir ses duyarım diye biraz bekledim ama sokak sessizliği kucaklamıştı. 

Akşam gelen bir not ve  notu okuduktan sonra evden dışarı kendimi atmam ile başlayan telaşlı saatler... Nereye gideceğimi bilmemekten hep nefret ettim.  Koruyucu pelerimi düzelttim. Karanlığın hüküm sürdüğü bir gezegende yaşıyorum. Diğer gezegende varlığını duyduğum barış ve sevgi burada yok. Küçük bir topluluk olarak karanlık gezegenin içinde var olmaya çalışıyoruz. Fakat gün geçtikçe iyi taraflarımızı da kaybettiğimizin farkındayız. Birçoğunun yavaş yavaş karanlık  tarafa geçtiğine dair haberler bir fısıltı gibi aramızda dolaşıyor. Üst kademedekilerden hariç kimse kimliklerimizi bilmiyor. Bu yüzden karanlığa teslim olanlar bizi deşifre edemiyor.  Şimdiye kadar bu bilginin varlığıyla güvende hissediyordum ama bugün direkt olarak adıma yazılan notla birlikte kime güveneceğimi şaşırdım. 

"İçinde bulunduğun topluluk kurban seçecek ve bunu kötülüğü aklayabilmek için yapacaklar. Onlara çok fazla güveniyorsun. Bu gece sabaha karşı evine kimler gelecek bil bakalım? Dikkatli ol Nüha."

Elimdeki tüm imkanları kullanmak istiyordum. Fakat bende bulunan gücümü dahi kullanamıyordum. Çünkü sihirli güç kullanmamız yasaklandığından dolayı kullanma imkanım yoktu. Arazat Gezegeni'nde bulunan bütün sokaklar, binalar,  ormanlar ve diğer kalan yerlerde sihirli gücü kullanmak birkaç farklı yöntemle engellenmişti.  Diğer gezegenlerden gelebilecek tehlikelere karşı bu gezegende yaşayan her insan mutlaka kendini savunmak için bir alet kullanmayı bilmeliydi. Bazen aletleri yanımızda taşımamıza izin verilmiyordu. Tüm gezegende yayımlanan bildirilerle saatleri ve günleri duyuruyorlardı. Bugün de yasaklanan zamanlardan biri olduğu için evden çıkarken ok ve yaylarımı almamıştım. 

Evimden oldukça uzaklaştığımı fark ettim. İzlenmediğime artık emindim çünkü Vaha 'daki eğitimlerimizde bunun üzerine çokça yoğunlaşılmıştı. Yapılan tatbikatlarda oldukça iyiydim.Vaha bu gezegendeki karanlığa teslim olmamış küçük topluluğumuzun adıydı. Bir notla güvenimin son zerresi de kayboldu. Çünkü birkaç yöntemle iz sürdüğümde duyduğum ve gördüğüm şeyler her ne kadar sorumluluğumda olduğum kişiler tarafında masumca anlatılsa da bir süredir içimi rahatsız ediyordu. Nottan sonra geçen birkaç saat sonra beynime kazınmış ve bir böcek gibi istila etmiş bilgilerle artık çoğu şeyden emin olmuştum. 

Bulunduğum tepeden bakınca olduğum yere doğru gelen Arazat Güvenliğinden olduğu giyindikleri üniformalarından belli olan iki kişiyi görünce saklanacak bir yerin varlığını yokluğunu anlamak için sağıma soluma hızlıca bakındım. Hesaplarım beni yanıltmazsa, şu zamana kadar sayılarla yaptığım hiçbir hesaplama yanıltmamıştı, yürüyüş hızlarına bakılacak olursa aradaki mesafeyi de hesaba kattığımda iki dakikadan daha az sürem vardı. Rastgele yapacağım hızlı  bir hareket ve seste dikkat çekmemek gibi bir olasılığım yoktu. Sihirli güç kullanmak her ne kadar yasak olsa da belli görev ve kademede bulunanlar için yasak olmaktan öte görevleri için kullanmaktan kaçınılırsa suç sebebi sayılıyordu. Kaçmaya dair bir harekette bulunursam sihirli güçlerini kullanmaktan çekinmekten öte kullanmaktan memnun olacaklarına Arazat'ın karanlık ülke olduğu kadar emindim. 

Bir an gözüme takılan açık kapı ile tuttuğum nefesi sakince bıraktım. Ama bu sakinliği ruh halime yansıtamadım. Çünkü kapıya ulaşabilmem için onlara doğru yürümem gerekiyordu ve bu her geçen saniyeyle birlikte benim aleyhime işliyordu. Üstümdeki pelerini gecenin siyahlığına uyumlu şekilde koruyucu bir kalkan görevi görür gibi sıkıca iki yanımdan ellerimle tuttum. Dikkatlerinin bir an için dağılması yeterliydi fakat gecenin sessizliği ölümü çağırır gibi çıt çıkmasına müsaade dahi etmiyordu.

Bütün riskleri göze alıp bir adım attım ve adamların beni fark etmediğini görünce cesaretimi daha fazla toparlayıp  adımımı atacaktım ki yanımdan hızlıca geçen bir şeyle dengemi kaybedip öne doğru sendeledim. Bedenimi doğrultup adamlarının olduğu yere bakınca sihirli güçlerini az önce bana çarparak geçen cisme kullandıklarını ve onu yakalayabilmek için  oldukça hızlı koştuklarını gördüm. Daha fazla oyalanmadan kapısı açık olan binadan içeri kendimi attım. Az sonra bu tarafa doğru daha fazla destek güvenlik geleceğini düşünürsek en akıllı çözüm burada gün doğana kadar beklemekti. 

Binaya girdikten sonra sessiz olmaya çalışarak kapıyı büyük bir dikkatle kapattım. Birkaç adım daha atıp merdiven boşluğunun altında olan alanda duvara yaslandım. Sağ elimde hissettiğim dolulukla elimi önüme doğru kaldırıp ne olduğunu anlamaya çalıştım ama ne dışarıdan sızan ışık işe yarıyordu ne de binanın içinde ortamı aydınlatacak bir ışık yoktu. Biraz daha havaya kaldırıp iki elimle anlamayacağı çalıştığımda bir kağıt parçası olduğunu fark ettim. Rüzgar gibi yanımdan bana çarparak geçen her neyse o sırada hissettirmeden elime bu kağıt parçasını bırakmıştı. Akşam gelen notu gönderenin yine aynı nottan gönderdiğini düşündüğüm için üstünde yazı olup olmadığını anlamaya çalışıyordum. Fakat her ne şekilde tutarsam tutayım ne kağıtta bir yazı görebildim ne de başka bir işaret. 

Merdiven boşluğunun yukarısında havalandırma için bulunan pencereden gelen aydınlanma ile sokulabildiğim kadar duvara dayandım. Az önceki olaydan dolayı havadan da sokağın aydınlatılması yapılıyor ve aramalara destek veriliyordu.

Son kez elimdeki kağıda bakmak için kaldırdığımda tekrar pencereden giren ışıkla panikleyip elimdeki kağıdı düşürürken son anda tuttum. Bu sırada kağıdın üstünü başparmağımla  sürtünce kağıdın üstünde parıldamlar ışık gibi yanıp söndü. Gördüğüm görüntüyle hem şaşırdım hem de heyecanlandım. Her ne kadar sihirli güce sahip birisi de olsam Arazat'ta sihirli güçle yapılmış bir nesneyi ilk defa elimle tutuyordum. Derslerde öğrendiğimiz ve gezegene diğer gezegenlerden saldırı olma durumunda kullanmamız için öğretilen teoriler harici sihirli gücün sadece ismini biliyordum.

Dışarıdan gelen seslerin giderek azalmasıyla güvenliğin bu mahalleden yavaş yavaş uzaklaştığı anlaşılıyordu. Duruşumu dikleştirdim. Hiçbir harfi kaçırmamak için gözlerimi daha fazla açarak elimdeki kağıda odaklandım. Sol elimle tuttuğum kağıda yavaşça diğer elimin parmaklarıyla dokundum. Dokundukça harfler bir bir çıkıyor ve diğer harfe dokundukça ışıldaması sönüyordu. Her bir harfi zihnimde kelime oluşturacak şekilde tuttum ve en sonunda kelimelerden oluşan cümleler tamamlanmıştı. Yine benim adıma gönderilen mesajı içeren bir nottu. Zihnimin içinde oluşan cümleleri akıcı şekilde tekrar ettim.

"Önündeki açık kapıdan girmelisin. 3. kat 5 numaralı kapı, orada bekle. Oyuna ve aramıza hoş geldin Nüha."

***

Yorumlar